Sarılık Hepatit B virüsü, halk arasında sarılık olarak bilinir. Hepatit, bir nevi karaciğer iltihaplanması demektir. Sarılık Hepatit B virüsleri, toksik madde, radyasyon ve ilaç alımı gibi faktörler nedeniyle kişinin bağışıklık sistemini zayıflatır. Ancak birçok hastalık, Hepatit B virüslerinin belirtilerine neden olabilir.

Sarılık Hepatit B'nin belirtileri şunlardır:

Bu rahatsızlık, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı hastalarda eklem ağrıları ve gribal enfeksiyon tarzında daha hafif geçmektedir. Sarılık Hepatit B, karaciğer tarafından atılamayan bilirubin maddesinin vücutta birikmesi sonucunda deride ve gözlerin beyaz bölümünde sarı bir renk oluşmasına neden olur.

Hepatit B virüsleri birkaç çeşitten oluşmaktadır. Bunlar genellikle A, B, C, D virüsleridir. Hepatit virüsleri genellikle dışkı yoluyla insanlara bulaşmaktadır. Bu virüsleri taşıyan kişinin dışkısında Hepatit virüsünün vücuda girdikten ve kuluçkalandıktan sonraki bir hafta öncesinde ve iki hafta sonrasında başkalarına bulaşma riski çok yüksektir. Bu virüsler kirli zeminlere temas etmiş ellerle ağıza bulaşması ile tüm vücuda yayılmasına neden olmaktadır. Ancak Hepatit B ve C virüsleri kan yoluyla, aynı enjektör iğnelerini kullanan madde bağımlıları, ortak diş fırçası kullanımı, cinsel ilişki, ortak jilet ve havlu kullanımı ile bulaşmaktadır. Toplu sünnetler de bulaşma riskini artırmaktadır. Hepatit virüsleri kişide tamamen kalıcı olabilmektedir. Hepatit C virüsü, diğerlerine göre daha ağır ve tehlikeli seyreden bir virüs çeşididir. Çünkü Hepatit C virüsü taşıyanlar genelde hemodiyaliz hastalarıdır ve sık sık kan nakli yaptıkları için yüksek risk grubundadırlar.

Hepatit B hala günümüzde önemli bir sorun teşkil etmektedir ve bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunamamıştır. Ancak Sarılık Hepatit B virüsüne karşı aşı geliştirilmiştir. Sarılık Hepatit B virüsü taşıyan hasta ve daha sonra bütün ailesi aşılanmak zorundadır. Sarılık Hepatit B kapsayan karaciğer enzimlerini düşürmek ve komplikasyon riskini en aza indirmek için ALT gibi fonksiyon testleri yapılmaktadır. Bu hastalarda Antijen testi de yapılmaktadır. Bir diğer tedavi yöntemi ise karaciğerden biyopsi alınarak hastalığın hangi derecede olduğunun incelenmesidir. Bu tür hastaların tedavi süreleri uzun sürer. Bu hastalar ilaçlarını ve kontrollerini düzenli bir şekilde yaptırmak zorundadırlar. Tedavilerini aksatan hastalar, hastalığın tekrar nüksetmesi halinde çok daha sert bir şekilde geri dönüş yaşayabilirler.