Otoimmün hepatit, bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerine saldırması sonucu meydana gelen ve nadir görülen bir hastalıktır. Bu durum, karaciğerde iltihaplanmaya neden olur ve tedavi edilmediği takdirde karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Ayrıca, siroz hastalığının da tetikleyicisi olabilir. Hastalığın kuluçka süresi belirsizdir. Bağışıklık sistemi, karaciğeri yabancı bir madde olarak algılayarak ona saldırır ve bu da otoimmün hepatit olarak bilinen durumu ortaya çıkarır. Kadınlarda görülme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Bağışıklık sistemi, kendi hücreleri ile yabancı hücreleri ayırt etmede sorun yaşayarak karaciğer hücrelerine zarar verir. Bu durumun neden kaynaklandığı, bilim insanları tarafından hala tam olarak anlaşılamamıştır. Otoimmün hepatit bulaşıcı bir hastalık değildir çünkü bu hastalık, kişinin kendi bağışıklık sistemine özgü olduğu için başka bireylerin bağışıklık sistemlerini etkilemez. Otoimmün Hepatit Hastalığının Belirtileri
Otoimmün hepatit hastalığı, genellikle hafif belirtiler gösterir ve kimi zaman başka bir hastalığın tespiti için yapılan tetkikler sırasında ortaya çıkar. Anti nükleer antikorlar, düz kas antikorları ve karaciğer ve böbrek mikroorganizmalarına karşı gelişmiş antikorlar, otoimmün hepatit hastalığının tanısının konulabilmesi için yapılan testlerdir. Hastalığın tedavi sürecinde, uzman doktorlar prednizolon ve azatiyoprin gibi ilaçları kullanmaktadırlar. Bu ilaçlar hastada yan etki yapabilir ancak hasta, doktorun önerdiği sürece ilaçlarını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde, hasta hayatını kaybedebilir. Otoimmün hepatit, ilaç kullanımı ile kontrol altına alınabilir ancak bu, hastalığın tekrarlamayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle, hasta doktor ilacı kes demediği sürece ilaçlarına devam etmelidir. Aksi halde, hasta siroz ve karaciğer kanseri gibi ölümcül hastalıklara yakalanabilir ve hayatını kaybedebilir. Otoimmün Hepatit Tanısı ve TedavisiOtoimmün hepatit tanısının konulabilmesi için çeşitli laboratuvar testleri ve biyopsi gibi yöntemler kullanılır. Anti nükleer antikorlar (ANA), anti-düz kas antikorları (ASMA) ve anti-liver kidney microsomal antikorları (LKM) bu tanı sürecinde önemli rol oynar. Biyopsi, karaciğer dokusunun mikroskop altında incelenmesini sağlar ve iltihaplanmanın derecesini belirlemeye yardımcı olur. Hastalığın tedavisinde kullanılan prednizolon ve azatiyoprin gibi ilaçlar, bağışıklık sisteminin saldırısını azaltmayı amaçlar. Prednizolon, inflamasyonu azaltan bir kortikosteroid iken, azatiyoprin bağışıklık sistemini baskılar. Tedaviye yanıt veren hastalar, ilaç dozlarını zamanla azaltabilir ancak tedavi süreci genellikle uzun sürelidir ve bazen ömür boyu devam eder. Otoimmün Hepatit ve Yaşam KalitesiOtoimmün hepatit teşhisi konulan hastalar, yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapmalıdır. Alkol tüketiminden kaçınmak, dengeli bir diyet uygulamak ve düzenli olarak doktor kontrollerine gitmek önemlidir. Ayrıca, hastaların enfeksiyon riskini azaltmak için hijyen kurallarına dikkat etmeleri ve bağışıklık sistemini zayıflatabilecek durumlardan kaçınmaları önerilir. Otoimmün hepatit, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir ve hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde iyileştirilebilir. Ancak, hastaların tedavi sürecini yakından takip etmeleri ve doktorlarının önerilerine uymaları büyük önem taşır. |
Karaciğerimde iltihaplanma olduğunu öğrendiğimde şaşkına döndüm. Bağışıklık sistemimin kendi hücrelerime saldırması mümkün mü? Bu otoimmün hepatit gerçekten başka hastalıkları da tetikleyebilir mi? Kendi bağışıklık sistemim neden karaciğerimi yabancı bir madde olarak algılıyor, bu durumu nasıl kontrol altına alabilirim? Sürekli ilaç kullanmak zorunda kalmak yaşam kalitemi nasıl etkiler? Düzenli doktor kontrollerine gitmek ve yaşam tarzımda hangi değişiklikleri yapmam gerekiyor?
Cevap yazMerhaba Zaid,
Karaciğer iltihaplanması yaşadığını öğrenmek kesinlikle üzücü bir haber. Evet, bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine saldırması mümkün ve bu duruma otoimmün hepatit deniyor. Otoimmün hepatit, başka otoimmün hastalıkları da tetikleyebilir. Bağışıklık sisteminin neden karaciğer hücrelerini yabancı madde olarak algıladığı tam olarak bilinmiyor, ancak genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu olabilir.
Bu durumu kontrol altına almak için doktorunla birlikte çalışarak uygun ilaç tedavisini belirlemeniz önemli. Sürekli ilaç kullanmak yaşam kaliteni etkileyebilir, ancak bu ilaçlar hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve semptomları kontrol altında tutabilir.
Düzenli doktor kontrolleri yapman ve yaşam tarzında bazı değişiklikler yapman gerekebilir. Örneğin, dengeli bir beslenme programı uygulamak, alkol ve sigaradan uzak durmak, stresten kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak gibi.
Sağlığına dikkat ederek ve doktorunun önerilerine uyarak bu durumu yönetebilirsin. Geçmiş olsun.